“RAHATSIZLIĞIN SEBEBİ KUR-AN MI ,YOKSA CEMAAT Mİ’DİR?”
21.04.2012“RAHATSIZLIĞIN SEBEBİ KUR-AN MI ,YOKSA CEMAAT Mİ’DİR?”
Günlerdir
Almanya’da ve özellikle de Alman medyasında “Selefi Cemaati’nin ülke çapında 25
milyon Kur-an’ı Kerim dağıtmak istemeleri ile ilgili tartışmalar ve tepkiler
dile getirilmektedir.
Gün geçmiyor ki konu ile ilgili Alman yazılı
ve görsel medyasında haber yorumlar çıkmasın! Eleştiriler baskıya dönüşmekte ve
bu baskılar git gide artmaktadır. O kadar ki 25 milyon Kur-an’ı Kerim dağıtma
istemi bir “saldırgan eylem” olarak lanse edilmekte ve durdurulması için
yetkililer göreve çağırılmaktadır!
Bu öfke nereden geliyor? Gösterilmekte olan bu
tepki acaba İslam Dini’nden ve Kur-an’dan kaynaklanan rahatsızlığın bir sonucu
mu dur, yoksa Kur-an’ı dağıtmak isteyen Cemaat midir? Batı’da ki genel kanaat
şudur ki; Selefiler aşırı uçta bulunan “tehlikeli” bir cemaattir! Dolayısıyla
Kur-an dağıtma kampanyasını kendi aşırı uçtaki görüşlerinin reklamını yapmak
için bir araç olarak kullanmak istedikleri şüphesi yaygındır.
Batı
dünyasında (Alman medyasında ) çıkan haber yorumlarda ortaya çıkan genel
kanaat; yapılan aktivitelerin “ radikalleşmeye” yönelik değilse kimse Kur-an’ı
Kerim’in Almanya’da dağıtılmasına itiraz etmez. En değerli kültür
hazinelerinden birini, bir de ücretsiz dağıtılmasına itiraz etmeyecekleri
yönündedir.
Avrupa’da ve
özellikle de şu günlerde Almanya’da görülen Kur-an karşıtı reflekslerin sadece
ölçülü risk dengelerini korumak veya “radikalizm” korkusundan kaynaklandığını
söylemekle izah edilemez. Batılıların Kur-an hakkında hiç denecek kadar bilgiye
sahip olmaları ve çoğunluğun İslam Dini’nin kutsal kitabının kapağına açmamış
olmaları da korkunun boyutunu bu denli yüksek çıkmasında etkili olduğu
kesindir. İslam’a karşı duyulan bu korkunun sebebi “Onu” yabancı olarak görmeleri
ve anlamamalarıdır! Birçok batılı da Kur-an’ın genç Hıristiyan bireyler
üzerinde güçlü bir etki bırakmasından da rahatsız olduğu bilinmektedir.
Kur-an’a karşı duyulan bu ilgiye karşın batılı gençlerin “İncil”e karşı ilgisiz
olmaları da endişeyi körüklemektedir!
Almanya’da 25 milyon Kur-an dağıtmak isteyen Selefi Cemaati’nin bu
aktivitesine en büyük tepkiyi “Protestan Gideon Organizasyonu“ göstermektedir. 1899
yılında Amerika da kurulan Protestan Gideon Organizasyonu Hıristiyanlığın
tanınması ve yayılması için kurulan Hıristiyan organizasyonudur. Bu
Organizasyon geçtiğimiz yıllarda milyonlarca incili, bütün dünyanın okullarına,
iş yerlerine, askeri kışlalara, otellere, yaşlılar evine dağıtmaya başladı. Dağıtılan
bu kitaplar üst üste konuluyor olsaydı her saat bir “Big Ben” kulesi meydana
getirilebilirdi.
Yıllarca
Protestanların yaptıkları bu faaliyeti bu sefer Müslümanlar yapmaya kalktılar
ve Almanya’da 25 milyon Kur-an’ı Kerim dağıtmak istemişler. Gideonlar,
yıllardır rahatsız edilmeden faaliyetlerini sürdürürken Müslümanlar aynı
faaliyetleri icra ederken büyük baskılara uğramaktadırlar.
Batı
dünyasının Almanya’da dağıtılmak istenen Kur-an’ı Kerim’e karşı gösterdiği
hoşgörüsüzlüğün nedenini tek bir sebebe bağlamak, tepkiyi doğru anlamamak anlamına
geleceği kanaatindeyim.
Gösterilmekte olan bu tepkinin nedenleri arasında “İslam Dini’nden ve
Kur-an’dan kaynaklanan rahatsızlığın bir etkisi olduğu gibi, Kur-an’ı dağıtmak
isteyen Cemaatin “radikal” olarak görülmesi ve 11 Eylül sendromu bağlamında
değerlendirilmesi. Kur-an’ın genç Hıristiyan bireyler üzerinde güçlü bir etki
bırakması sonucu Batı’da Müslüman olanların sayısında büyük artışların meydana
gelmesi, diğer taraftan Hıristiyan nüfusun giderek azalmasını gösterebiliriz”.
Tüm bu nedenlerin yanında genelde göz ardı edilen fakat kanaatimce en az diğer
nedenler kadar önemli olan başka bir sebep vardır. “İnsanın bilmediği şeye
düşman olması”! Unutulmamalıdır ki insanoğlu genelde bilmediği, hakkında bilgi
sahibi olmadığı konulardan korkar, onlardan uzak durur. Kendisine zarar
vereceği hissine kapılır.”
Bu itibarla
Müslümanlara düşen bir görev vardır. O da yüce kitabımız “Kur-an’ı Kerim’i”
öncelikle kendi insanımıza, sonra da Batı toplumuna doğru biçimde tanıtmaktır.
Sevgi ve saygılarımla….
Mehmet zengin
22/04/2012