Okunma : 1
10.02.2015Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayali AB üyeliği değil, ‘Yeni Türkiye’dir’.
“Avrupa Birliği Üyeliği Bir Aldatmacaydı”
2002 yılına kadar Türkiye AB üyesi olmak için can atıyordu.Ancak Erdoğan’ın İktidara gelmesiyle birlikte AB üyeliği hedefi sadece görünürde var olan,ancak realitede asla gerçekleşmeyecek ve gerçekleşmesi de istenilmeyen bir süreçti.
31 Temmuz 1959 yılında başlayan AB serüvenimiz 55 yıldır hala umutsuzca devam ediyor olmasının tek nedeni var. İki tarafta süreci sonlandıran taraf olmak istemiyor. AB,Türkiye’nin pes ederek süreci sonlandırmasını beklerken,Türkiye’de AB’nin ‘Türkiye’yi’ almıyoruz demesini bekliyor.
AB,perde arkasında üyelik görüşmelerini ‘diplomatik krize’ yol açmadan nasıl sonlandırabilecekleri hususunda sürekli görüşmeler yaptıkları ve bir çözüm aradıklarını biliyoruz.İki tarafın her şeye rağmen birbirine ihtiyaç duymaları,Türkiye’nin bir NATO üyesi ve önemli bir ticaret ortağı olması, AB’nin 55 yıllık üyelik süreci bitirmek için önünde duran en önemli çıkmazı gibi görünüyor.
“Erdoğan hayallerini gerçekleştiriyor!”
Erdoğan,yıllardır kurmayı hayal ettiği “Yeni Türkiye’nin” inşası için gereken adımları atmanın mücadelesini veriyor.Geçmişte Osmanlı toprağı olan Somali,Tunus, Orta Asya ve Güney-Doğu Avrupa, Arnavutluk, Irak Kürt bölgesi ile Orta Doğu’da yapılan yatırımlar ve yardım faaliyetleri ;İmparatorluğun göstergelerinden biri olan, Osmanlı ve Selçuklu motifleri süslenmiş,buna ek olarak bir helikopter pisti ve bir nükleer bomba geçirmez Komuta Merkezi ile devasa yeni cumhurbaşkanlığı sarayının (Ak Saray) inşası. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın resmi törenle Ak Saray’da düzenlenen karşılama töreninde tarihte kurulan 16 Türk devletlerine ait askeri üniforma giyen görevlilerce karşılanması Erdoğan’ın kurduğu ‘Yeni Türkiye’ hayali stratejinin bir sonucudur. Erdoğan’ın ‘Yeni Türkiye’ hayalinin başka göstergeleri de var elbette.
İsrail ,ABD, NATO,BM ve Avrupa Birliği başta olmak üzere Batı’ya yönelik sert açıklamaları ve eleştirileri de Erdoğan’ın hayalindeki “Yeni Türkiye’nin” vizyonuna uygun dış politika yaklaşımı olarak görülmektedir.
İşte o açıklamalardan bazıları:
– Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Niye Avrupa Birliği’ne almıyorsunuz? Demek ki sorun başka.Türkiye artık güçlü bir Türkiye’dir. Eğer Türkiye’yi kapınıza gelip de dilenecek bir ülke olarak görüyorsanız, Türkiye kapınıza gelip dilenecek bir ülke değildi “.
– Erdoğan, küresel sorunlar için BM’yi göreve çağırarak, “Daha fazla gecikmeden, daha fazla masum insan hayatını kaybetmeden, küresel vicdan daha fazla yaralanmadan, Birleşmiş Milletler sorunlara ağırlığını koymalıdır. Dünya, 5’ten büyüktür. BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkenin, dünya gerçekleri ile bağdaşmayacak şekilde Birleşmiş Milletleri etkisiz hale getirmesi, küresel vicdanın kabul edebileceği bir durum değildir.Dünyanın kaderini bu 5 ülkenin eline bırakamayız artık”.
– Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde katıldığı Davos’ta ‘One Minute’ diyerek İsrail’in masum insanları öldürdüğünü yüzlerine haykırması…
– Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesi’nde liderlere sert çıkarak “Suriye ve Irak’ta bölgesel güvenlik ve istikrarı tehdit eden şiddet ortamına karşı kararlı adımlar atılması gerektiğine” işaret etmesi…
-Ve yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’da toplanan Dünya Ekonomik Forumu’nda Batı’ya yüklenerek‘benim teröristim iyi senin teröristin kötü’ anlayışının yıkılmasını isteyerek “Ey Dünya! IŞİD gibi bir terör örgütü çıktığında ayaklanıyorsun da PKK ortaya çıktığında niye bir tavır sergilemiyorsun?”
Tüm bu çıkışlarla Erdoğan ‘Batı’ya şu mesajı vermek istiyor. Türkiye artık eskisi gibi emir alan,gündemi belirlenen, kendi içine kapanık ve çaresiz değildir.Türkiye;bölgesel ve küresel sorunlara karşı sözü olan,çözüm üreten ve aktif rol alarak dikkate alınması gereken bir güçtür.
Erdoğan’ın ; 1923 yılından beri yüzünü Batı’ya dönmüş olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni 90 yıl sonra yörüngesinden çıkararak, “Yeni Türkiye” olarak adlandırdığı yeni yörüngesine oturtma çabası başta ABD ve İsrail olmak üzere birçok ülkeyi rahatsız etmiştir.Ülke içinden de rahatsızlık duyan bazı çevrelerle işbirliği içinde Erdoğan’ı itibarsızlaştırmak ve iktidarsızlaştırmak üzere birçok ‘operasyona’ giriştiler. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız ‘Gezi Ayaklanması’, 17 Aralık ve 25 Aralık polis-yargı darbe girişimi bu amaçla yapılan operasyonlardan en kapsamlı olanlarıydı.
Erdoğan;dik duruşu,liderlik yetenekleri ve halkı arkasına alarak bu operasyonları etkisiz hale getirmeyi şimdilik başardı! Şimdilik sözcüğünü bilerek kullandım. Zira dünyayı yöneten baronlar ‘Yeni Türkiye’ olarak adlandırılan ,bölgede ve dünyada güçlü bir Türkiye’yi asla istemeyecekler. Bunu önlemek için akla-hayale gelmeyecek her tür ‘operasyon’ ve girişimde bulunacaklardır. Osmanlı İmparatorluğu deneyimi yaşayan bu çevreler kendi ifadeleriyle ‘yeni bir İmparatorluğun’ kurulmasına müsaade etmek istemeyeceklerdir.
Erdoğan,Türkiye’nin gücünü abartıyor mu?
Birçok siyasetçi Erdoğan’ın, Türkiye’nin gücünü olduğunda çok daha fazla gösterdiği yönünde değerlendirmeler yapıyor. Batı medyasında çıkan birçok makalede ise Erdoğanlı Türkiye’nin Jeopolitik ağırlığının daha önce hiç olmadığı kadar arttığı yönünde yorumlar yapılmakta.Batı medyasında çıkan yorumlara aynen katılıyorum.Erdoğan Türkiye’nin gücünü abartmıyor.Bilakis gücünün farkında olan bir liderin yapması gerenleri yapmaya çalışıyor.
“Türkiye’nin Jeopolitik ağırlığı artıyor”
Batı’da yapılan analizlerin genelinde olduğu gibi,ben de aynı görüşleri paylaşıyorum.Evet Türkiye’nin Jeopolitik ağırlığı her geçen gün artmaya devam ediyor.Avrupa ile Rusya ve ABD ile Rusya arasında yaşanmakta olan yeni ‘soğuk savaş’ nedeniyle Rusya;Türkiye’ye yanaşarak benzeri görülmemiş bir ekonomik pakt üzerinde anlaştı.Geçtiğimiz Aralık ayında ‘Güney Akım Projesi’ kapsamında Türkiye üzerinden Avrupa’nın güneyine boru hatlarıyla Rus gazının satılmasına AB’nin karşı çıkması üzerine çıkmaza girmişti.Rusya Devlet Başkanı Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan askıya alınan bu projeyi yeniden hayata geçirmeye karar verdiler. Üstelik daha önce öngörülenden daha fazla gaz Türkiye’ye gelecek. Rusya bu antlaşmayla Avrupa’dan intikam almış oldu. Bu intikam en fazla da Erdoğan’a ,dolayısıyla Türkiye’ye yaradı. Küresel sorunlar ve çatışmalar şaşırtıcı bir biçimde Türkiye’yi bölgede bir güç haline getiriyor.
Türkiye’ye ve siyasi hayatımızın son 13 yılına damgasını vuran Erdoğan;İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemlerden beri hayalini kurduğu ‘Yeni Türkiye’ yi’ inşa etmek için; Haziran ayında yapılacak parlamento seçimlerinde AK Parti’nin güçlü bir çoğunluğa ulaşmasını umut ediyor.
‘Başkanlık Sistemine geçebilir ,Çözüm Sürecini nihayete erdirip kalıcı barışı sağlayabilir ve Yeni Anayasa’yı halk oylamasından geçirebilirse hayallerine ulaşma yolunda çok önemli bir adım atmış olacak. Hayaline ulaşmada ne kadar başarılı olacağını bize zaman gösterecek.
Bekleyip görelim …
MEHMET ZENGİN / ŞUBAT 2015
MERCEKHABER GAZETESİEHMET ZENGİN / ŞUBAT 2015
Yorumlar
Yorum Yaz
Diğer Haberler
DAVA ADAMI OLABİLMEK!...
Her devirde vatanına, davasına ve liderine ihanet edenler olmuştur. Hak-Batıl mücadelesi var oldukça da olmaya devam edecektir. ...
Mehmet ZENGİN “Hedef Düny...
Mehmet ZENGİN “Hedef Dünya Hakimiyeti” adlı kitabı çıktı....
Mehmet ZENGİN’in “Hedef D...
Mehmet ZENGİN’in “Hedef Dünya Hakimiyeti” Adlı Kitabı Çıktı...
KİTABIM ÇIKTI! ...
SİYONİST-EVANGELİST ÖRGÜTLER HEDEF DÜNYA HAKİMİYETİ ADLI ESERİM KDY`DE SATIŞA SUNULMUŞTUR. ...
“Hemaf, Hizat, Hakite, ES...
Değerli dostum, yazar Mustafa Özbay`ın ilk eseri "Kitapyurdu.com"da satışı sunulmuştur....
27 MAYISI VE MENDERES’İ D...
27 MAYISI VE MENDERES’İ DOĞRU ANLAMAK...
“İSLAM DÜNYASINDA OLUK OL...
“İSLAM DÜNYASINDA OLUK OLUK KAN AKARKEN BİZ BAYRAM MI YAPACAĞIZ?!...
"Azerbaycanlı kardeşleri...
Türk eğitimci, gazeteci ve yazar Mehmet Zengin Hocalı Soykırımı ile ilgili Eurasia Diary-ye özel röportaj verdi....